KİM 1

KİM 1

Manyas Dağıstanspor, 2017 Bursa Halı Saha Ligi Gümüş Kupa ikinciliği, I. Merinos Cup şampiyonluğu, I. Toki Cup Şampiyonluğu ve centilmenlik ödülü almış birtakım. Başkan Melih Güvenilir, Teknik Direktör ve takım kaptanı Hüseyin Ünol, kardeşlik ruhu içinde centilmenliği esas alan bir sportmenlik geliştirmeyi amaçladıklarını, oyuncusuyla taraftarıyla bu ilkeler doğrultusunda davranmayı her tür başarının üstünde gördüklerini belirtti.
Başkan Melih Güvenilir, Halı sahası işletmeciliğine başladıklarını, bir ay sonra Olgunlar Turnuvası adlı bir etkinlik düzenleyeceklerini de bildirdi.

Bir vakitler İstanbul ile Taşkent, Semerkant, Bişkek, Alma Ata daha yakındı birbirine. Abdülmecit Han (1839- 1861), payitahtta tebdil-i kıyafet dolaşırken bilgisi dışında yeni kurulan çadırları ve burada sersefil yaşayan kalabalığı görür. Bunlar kimdir? Nerden gelip nereye giderler?” diye sorar yanındakilere. “Padişahım bunlar Orta Asyalı hacılardır” diye cevap verirler. “Burad a ne işleri vardır, İstanbul onların yollarının üzerinde değil ki?”diye tek rar sorar. “Evet, fak at onların ülkelerinde İstanbul’u görmek Mekke kadar olmasa da çok mühim bir görev addedilir” şeklinde cevap alır.
Sultan, yollarını bu kad ar uzatan, İstanbul’a bu ölçüde sevgi besleyen, bu sevgi için eziyet çeken insanlara üzülür. Daha sonraki yıllarda gelecek misafirler için çadırların kurulu olduğu o alanda büyük bir yapı inşa ettirir.
Abdülmecit’in saltanat yılları Kırım Savaşı, Rusya’nın kölec ilik siyasetine karşı Kafkas halkla rının ölüm kalım mücadelesi verdiği yıllara denk gelir. Şeyh Şamil, Osmanlılardan Gürcistan üzerine bir sefer düzenlemelerini talep eder ve başarı kazanacağından emin olduğunu bildirir. Ancak beklediği yardım gelmez ve Ruslara teslim olmak zorunda kalır.
Abdülaziz (1861-1876) ağabeyinin vefatının ardından padişah olur, Rusya’nın 1864 Büyük Çerkez sürgünü sonrası yüz binlerce kişi OsmanIı topraklarını yurt edinir. 1870’de İstanbul, şehre Şeyh Şamil’in geldiği haberi ile çalkalanır. Haber doğrudur.
Rusya’da gözaltında tutulan Şeyh Şamil, iki oğlunu rehin bırakarak Mekke’ye gitme k üze re yola çıkmış, OsmanlI payitahtına varmıştır. Padişah, Şamil’e “Babam Sultan Mahmut dirilseydi bu kad ar sevinm ezdim” diye memnuniyetini bildirir ve bu büyük kahramanı bağrına basar.
Türkiye’de bugün o hacıların hemşerisi Özbek, Kırgız, Tatar çok fazla sayıda konuk görmezsiniz. Sovyetler Birliğinin dağıldığı yakın tarih başlangıç olmak üzere Rusya Federasyonu kurulduktan sonra gelen büyük çoğunluğu öğrenci olan ve geçici ikam et alan kimselerdir bunlar.
Fakat yılla r önce birçok defa Safevi, Kaçar Hanedanı İranlı Şahlara, Rus çarlarına karşı özgürlük mücadelesi veren, Şamil’in saflarında mücadele eden, yurtlarından sürülen, 1829-1855- 1877-1918 tarihlerinden beri Anadolu , Balkanlar, Ürdün, Irak yörelerine sevk edilen insanların dillerine, kültürlerine, varlıklarına karşı nan kör bir siyaset ile karşı karşıyayız.Tek kaybeden bu mirasın taşıyıcısı Kuzey Kafkasyalılar değil, onların el sanatlarına, mutfak zenginliğine, dil çeşitliliğine, halk oyunlarına sırtını dönen, bir Tv. Kanalı açmaya yanaşmayan devletin her gün daha da sığ bir kültür bataklığına sürüklediği tüm vatandaşlarımızdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir